Ekonomik toparlanma merkez bankalarını zorluyor

Faiz oranlarını artıran, kredi ve para arzı genişlemesini sınırlamaya çalışan bir para politikası küresel ekonomik ve finansal sistem için yıkıcı sonuçlar yaratabilir.

Altın dünkü güçlü satış baskıları sonucunda 12 $ civarında düşüş gösterdikten sonra durumunu toparlayarak kısmi bir kazanım sağladı. Altın vadelilerinde en aktif olan Aralık kontratı 4.90 $ değer kazanarak 1798.30 $ seviyesinde fiyatlandı. Altın fiyatını bugün yukarı yönlü hareketlendiren faktörler getirisi düşmüş 30 yıllık ABD tahvilleri ve nispeten zayıflamış dolar endeksi oldu.
 
ABD dolar endeksi %-0.061 oranında düşerek şimdilik 93.88’de sabitlendi. 30 yıllık ABD tahvilleri %-0.086 değer kaybederek %1.955 oranında işlem görüyor. Bu tahvillerin bir önceki işlem gördüğü seviyeler %2 oranın üzerindeydi (%2.041).
 
ABD’de 2 ve 10 yıllık tahviller arasındaki getiri farkı kısmen kapanarak son iki aydaki en küçük getiri farkına kadar geriledi. Yine 5 ve 30 yıllık borçlanma enstrümanları arasındaki getiri farkı salgının başlangıç tarihi olan Mart 2020’den bu yana en dar seviyesinde.
 
Analistler tahvil piyasası getirilerinde oluşan bu aşağı yönlü hareketler ardından Federal Rezerv’in faiz oranlarında potansiyel bir artış yapması durumunda ABD ekonomisinin bu durumla nasıl başa çıkabileceğini sorguluyorlar. Kaldı ki bu benzeri durumlar dünyanın birçok noktasında yaşanmaya başlamış durumda.
 
Bu konu Federal Rezerv, ve başta Avrupa Merkez Bankası olmak üzere belli başlı merkez bankasının endişe ettiği bir konu. Avrupa Merkez Bankası’nın Ekim ayı toplantısı bugün (Perşembe) yapılacak. Birçok görüşe göre Avrupa Merkez Bankası faiz oranlarını ve salgına ilişkin teşvik programını en azında Aralık ayına kadar değiştirmeyecek. Tam da bu nokta Federal Rezerv ve belli başlı diğer merkez bankalarını endişeye sürüklüyor.
 
Hem Federal Rezerv hem de Avrupa Merkez Bankası finansal anlamda köşeye sıkışmış durumda. Hem beklediklerinin üzerinde enflasyon baskılarıyla uğraşıyorlarken hem de beklediklerinin altında ekonomik bir büyüme gözlemliyorlar. Merkez bankalarının artmakta olan enflasyon baskılarını azaltabilmesinin temel yolu faiz oranlarını artırmak. Ancak faiz oranlarını artırmakla birlikte enflasyon oranı düşebilecekken, buna ek olarak küresel ekonomik toparlanma üzerinde oldukça hasar bırakabilecek bir etkiye de sahip olabilecektir.
 
Bu tam bir ikilem. Büyük bir açmaz.
 
Faiz oranlarını artıran ve kredi ve para arzı genişlemesini sınırlamaya çalışan bir para politikası küresel ekonomik ve finansal sistem için yıkıcı sonuçlar yaratabilir. Çünkü bir önceki ekonomik toparlanma da oldukça düşük seviyelerde faiz oranları uygulanıyorken çok bol kredi ve para kaynağı sağlanmıştı. Eğer merkez bankaları faiz oranlarını artırarak enflasyonla mücadele edeceklerse ekonomilerde resesyon-depresyon yaşanması kaçınılmaz olabilir.
 
 
YASAL UYARI:
 
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri genel bilgilendirme amacı ile hazırlanmış olup yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
2021-10-28 13:40:34
Müşteri Hizmetleri
0212 603 05 63