Küresel ölçekte ekonomiler salgından toparlanma belirtisi göstererek toparlanmaya çalışırken enflasyon baskıları devam ediyor ve altın fiyatları yükseliyor. ABD tüketici fiyat endeksi Ekim ayında yıllık %6,2 olarak açıklandıktan sonra altın piyasası Mayıs ayı başından bu yana en iyi haftasını geçirdi. Son 30 yılın en kötü enflasyon verisi altın fiyatlarını sıçrattı.

 

Bununla birlikte hükümetlerin çevreye duyarlı inisiyatifler kullanmaya başlamış olması ve yenilenebilir yeşil enerjiye geçiş çalışmaları fiyatları ancak daha da yükseltecektir.

Tüm ekonomistlerin hemfikir olduğu bir başka nokta da gerçek anlamda yaşanılan enflasyonun açıklanandan daha kötü bir noktada olduğu. ABD için açıklanan %6 civarındaki bir enflasyon verisi eğer gölge istatistiğiyle 1980 algoritması kullanıldığında gerçekte %14 civarında oluşuyor. Piyasalar gerçekte %6 olarak açılanan enflasyonun düşük gösterilmeye çalışıldığını algılıyor.

 

Altın değerli metali artık hareket edebilmeye başladı. Bunca zaman boyunca altın sürekli olması gereken seviyede işlem görememiş ve baskılanmıştı. Bazı analistlere göre, altın değerli metali ekonomik göstergelerin iyi olmadığını da yansıttığından aslından pek de sevilmeyen bir yatırım aracı olarak değerlendiriliyor. Eğer iki, beş ve on yıllık hükümet tahvilleri getirilerine bakıldığında altın varlığının bulunduğu noktanın çok daha üzerinde fiyatlanması gerektiğini daha kolay anlaşılabilir.

 

Yeşil enerjiye dönüşümün önemsendiği bu aralıkta altınla gümüş ve bakır metalleri de değer kazanacak varlıklar olacaktır. Tüm bu altyapı ve genel olarak yapısal dönüşümler ve iklim değişikliği politikaları sürecinde gümüş ve bakır metalleri oldukça ciddi bir artış yaşayacaktır.

 

Değerli metallerin fiyatlarının artması ile maden hisse senedi fiyatları da artış gösterecektir.

 

Kripto para piyasasına örnek olarak bakıldığında bu paraların madenciliğini yapan firmaların hem şirket değerlerini koruduğunu hem de bu değeri artırdığı görülüyor. Eğer altın üreticisi firmalar da kendi ürünleri olan altına sahip çıkıp daha büyük oranlarda ellerinde altın tutarlarsa bu şirketlerin bilançoları daha da çekici hale gelecektir.

 

Altın şirketlerinin aynı kripto para şirketlerinde olduğu gibi daha fazla promosyon yapması ve genç yatırımcıları kendisine çekmesi gerekmektedir. Genç yatırımcılar ancak eğer şirket yönetimleri kendi ürünlerine inandıklarını gösterebilirse, ancak bu durumda ürünleri sahipleneceklerdir. Şu an için genel olarak altın madenciliği şirketlerinin hisse senetlerini kara geçer geçmez hemen satma eğiliminde olduklarını görüyoruz. Altının hak ettiği seviye daha da fazla değerlenebilmesi için bu durumun değişmesi gerekmektedir.