Piyasa katılımcıları uzun bir dönemden bu yana küresel ekonomilere gerçek tehdit olan yükselen enflasyona odaklanmış durumda. İngiltere’de son on yılın en yüksek enflasyonu yaşanırken, enflasyon ABD’de son 31 yılın en yüksek seviyesinde. Meksika’da enflasyon şu an için %6,2 iken birçok Güney Amerika ülkesinde enflasyon ikili hane şeklinde yaşanıyor. Arjantin’de enflasyon %52,1 ve Brezilya’da ise enflasyon %10,67 olarak gerçekleşiyor.

 

Bunun aksine bazı ülkelerde ise oldukça dar ekonomiler kurulduğundan çok düşük enflasyon oranları görülüyor, Japonya, Suudi Arabistan ve İsviçre’de olduğu gibi.

Bununla birlikte ABD’de çok farklı bir durum yaşanıyor. ABD’de hükümeti mali teşvik karşısında gerçekte sahip olmadığı parayla dolar harcamaya devam ettikçe piyasalarda endişeler artmaya devam ediyor. ABD’nin gayri safi yurtiçi hasılasında da görüldüğü gibi ABD yarattığı varlığın çok daha fazlasını yıllık açık olarak veriyor.

 

Federal Rezerv tapering kararı sonrası aylık varlık alımlarını ayda 15 milyar dolar azaltmaya başlamışken bile devasa bilançosuna en azında gelecek yılın ortalarına kadar harcamalarını eklemeye devam edecek. Ülkenin bilançosunun 8,6 trilyon dolar olduğu biliniyor, planlanan ekonomide daraltım programının sonunda bu bilançonun 9 trilyon doların üzerine çıkması bekleniyor.

 

Tüm bunlara 2020 yılında salgın dönemi boyunca harcanan 4 trilyon dolarlık mali teşvikleri ekleyin ve de buna ek olarak da bu yıl içinde planlanmış trilyonlarca dolarlık harcamaları da hesaba kattığınızda 1990 yılından bu yana en yüksek seviyelerini gören enflasyon oranı hiç kimseyi şaşırtmamalıdır.

 

Henüz bitmedi. Geçtiğimiz günlerde Başkan Biden’ın onayladığı 1 trilyon dolar üzerindeki altyapı paket yasasına ek olarak “Daha Güçlü Geri Dönelim” adlı yeni bir mali teşvik paketi hazırlanıyor. Sanırız ki bu paketin isminin “Enflasyonu Daha Hızlı Yükseltelim” olması daha uygun olacaktır.

 

Bir hükümet mali teşviki elinde olmayan bir parayla, borç aldığı parayla yapmamalıdır. Tartışmalara sebep olan bu son mali teşvik paketinin Perşembe veya Cuma günü oylanması bekleniyor. Şu an ki yönetimin teklif ettiği bu teşvikin maliyetinin 1,75 trilyon dolar olması öngörülüyor.

 

Tüm bunların sonucunda Federal Rezerv enflasyon baskılarının geçici olduğunu varsaymaya devam ediyor. Bunun aksine birçok analist de yaşanan enflasyonun geçici değil oldukça kalıcı olduğunu ve iyileştirilmesinin yıllar alabileceğini belirtmeye devam ediyor.

 

Beklenenden de uzun sürecek olan ekonomik toparlanma sürecinde piyasa katılımcıları beklendiği üzere varlıklarını koruyabilmek adına bir kez daha yüzlerce yıldır uygulandığı gibi güvenli liman olarak altına yöneliyorlar. Tartışmasız bir şekilde eğer şu anki ABD hükümeti devasa boyuttaki harcamalarına borç bularak devam edecek olursa ülkenin ulusal borcu kontrol edilemeyecek bir seviyede artmış olacaktır. Böylesine bir ortamda yatırımcılar varlıklarını koruyabilmek adına altına odaklamaya devam edeceklerdir ve öyle görülüyor ki altın değerinin de yönelebileceği tek bir yer var, o da yukarısı.