Üç hafta öncesine kadar altın bir boğa piyasasına sahipti. Yatırımcılar yükselen enflasyon endişeleri karşısında kendilerini altın yatırımı ile güvence altına alıyorlardı. Son günlerde Federal Rezerv’in daha sıkı bir para politikası uygulayacağına dair agresif yaklaşımı enflasyon riskini oldukça ciddiye aldığını gösteriyor. Piyasalar artık FED’in daha hızlı bir daraltma uygulayacağını ve yakın zamanda faiz artırımına gidileceğini fiyatlamaya başladılar.

 

Tüm bunlara karşın çoğu ekonomist ve piyasa analisti Federal Rezerv’in enflasyon eğrisinin oldukça gerisinde kaldığını ve bu durumun da reel faiz oranlarının negatif bölgede kalmasını getirdiğini belirtiyorlar. Bu gerçeklikler altın için oldukça güçlü bir ortam yaratıyor. 

 

Yatırımcılar kısa dönemde Federal Rezerv’in para politika geçişine ayak uydurmaya çalıştıkça altının baskılanması devam ediyor, fakat bunun ötesinde fonlar uzun vadede değerli metallerin potansiyelini görüyorlar.

 

Birçok analist enflasyon sorununun çözülemeyeceğini ve büyümeye devam edeceğini ve kaçınılmaz bir şekilde altın fiyatlarının ciddi anlamda yukarı yönlü bir sıçrayış yaşayacağını belirtiyor.

 

Barclay Bankası son olarak yapmış olduğu teknik değerlendirmede altının önümüzdeki 12 ay içeriside %20 oranında değer kazanacağı beklentisini aktarıyor.

 

Her ne kadar son dönem içinde yatırımcılar altını enflasyon karşısında bir koruma kalkanı gibi değerlendirmiyorlar olsa da birçok merkez bankası altın varlığına çok özen gösteriyor. Bu hafta yapılan duyurulara göre Singapur ve İrlanda merkez bankaları son on yıllar içerisinde ilk kez altın rezervlerini artırıyorlar. 

 

Singapur Mayıs ve Haziran aylarında toplam 26.35 ton satın almış durumda. Bu bir Asya merkez bankasının 2000 yılından bu yana yapmış olduğu ilk satın alma. İrlanda ise 2009 yılında bu yana ilk kez altın satın almış durumda.

İrlanda Merkez Bankası Başkanı Gabriel Makhlouf enflasyonun giderek büyüyen bir endişe kaynağı olduğunu belirtiyor.