Dünya Altın Konseyi yapmış olduğu son açıklamada yatırımcılar kendilerini artan maliyetler riskine karşı koruyabilme yollarını aradıkça altının enflasyon karşısında bir koruma önlemi olarak yolunu bulacağını belirtiyor. Değerli metal için bir diğer itici güç ise faiz oranı artışlarındaki hız ve gücün yarattığı fırsat maliyetleridir.

 

Buna ek olarak piyasalarda daha yüksek enflasyonun oluşma riskinin bu fırsat maliyetini baskılayabileceği durumların oluşabileceği de ekleniyor. Ayrıca muhtemel faiz oranı artırımlarının piyasalarda bir dereceye kadar fiyatlanabileceğini belirtiyorlar.

 

Analistler son dönemde yapılan anketleri yorumlayarak kurumsal yatırımcıların portföylerinde özellikle önümüzdeki üç yıl için altın varlıklarını artırmayı hedeflediklerini ortaya koyuyorlar. Analistler bu kurumların stratejilerini yapısal olarak değiştirerek ultra düşük seviyedeki faiz oranlarının olduğu bir ortama uyum sağlama yollarını aradıklarını belirtiyorlar. Düşük faiz oranlı ortam her zaman için yatırımcıları daha riskli varlıklara yönlendirirken aldıkları riskin bir kısmını da altın ile koruma durumunu getiriyor.

 

Piyasalara bakıldığında son dönemlerde birçok emtianın altın performansından daha iyi getirileri olduğu görülüyor. Ama tarihsel olarak benzer ekonomik dönemler ve enflasyonist döngüler incelendiğinde yatırımcıların muhakkak altın varlığına yöneldiklerini ve altının portföylerinde sonrasında diğer emtialara baskın gelen bir performans gösterdiği görülüyor. 

 

Bu arada merkez bankaları unutulmamalı. Altın her zaman için merkez bankaları için denenmiş ve test edilmiş bir varlıktır ve de her zaman için merkez bankası varlıkları arasında en kritik ve önemli bir bileşen olmaya devam edecektir. Zaman geçtikçe daha fazla yatırımcı, banka ve merkez bankalarının enflasyon karşısında altına yöneleceği öngörülmektedir.