Bu durumun da beraberinde altın fiyatlarını sıçratması gerekirdi, fakat bu henüz gerçekleşmedi.

 

Tarihsel süreçte olduğu gibi altın sadece bireyler tarafından talep edilmemekte buna ek olarak merkez bankaları da altın varlığına çok önem vermektedirler. Yine de altın fiyatları henüz dikey bir sıçrama yapamıyor.

 

1970’li yıllarda altının değerinin rakam olarak ciddi seviyelerde yükseldiği görülüyor. Gerçekte bu reel bir yükselme miydi? Buna yakından bakmak gerekir. 1970’li yılların acı verici şekilde enflasyonist olduğunu biliyoruz.  Reel net büyüme değerlerine bakıldığında gerçekte altının bahsedilen o dönemde değer kazanmadığı aksine 1974, 1975 ve 1976 yıllarında olması gereken değerinin altında kaldığı görülüyor.

 

1974 yılında enflasyon %11 seviyesindeydi, bu oran 1975 yılında %9, 1976 yılında ise %6’ydı. Bu yıllar arasında ABD’de para dörtte bir oranında değer kaybederken, altın 1976 yılında ons başına 184 $’dan 134 $ seviyesine düşmüştü. Yine de bunun ardından tam dört yıl sonra altının %400’den fazla değer kazandığını da eklemeliyiz.

 

Her yıl yaklaşık olarak 5000 ton altın madencilik yapılarak çıkarılıyor. Fakat tüm bu çıkarılan miktarın kasalara külçe altın olarak gitmediğini biliyoruz. Ortalama bir normal yıl içerisinde bu toplam çıkarılan miktarın 2000 – 2500 tonu kuyumculuğa aktarılıyor.  Covid salgını 2020 yılında bu talebi %40 ve hatta %50’ye yakın bir oranda aşağıya çekti. 2021 yılının sonuna doğru hala normal bir yıla kıyasla kuyumculukta bu talebin %10 seviyesinde aşağıda olduğu görülüyor. Arz ve talep her zaman için fiyatı oluşturan faktörlerdir. Ve talepteki yoğun düşüşü kısa vadede telafi etmek çok güçtür. Görülüyor ki talepteki bu beklendik düşüş altın fiyatlarını baskı altına aldı. 

 

Covid salgınının kara bulutları tabi ki dağıtılacak, yapılan çalışma ve uğraşlarla salgının sonu öngörülebiliyor. Fakat aynı şey enflasyon için söylenemeyebilir. Enflasyonun sonunu göremiyoruz. Enflasyonla para hacmi daha da büyüdükçe bu durum altın varlığına çok güçlü bir rüzgar sağlamış olacaktır. Genel olarak emtia ve sabit varlıklara olan talep fiyatları artırmaya devam edecek ve altın da bu yükselişten payına düşeni alacaktır.