2021 yılı riskli varlıklar için oldukça verimli ve mükemmel bir yıldı. Geçtiğimiz yıl hisse senedi ve kriptopara piyasaları tüm zamanların en yüksek seviyelerine çıktı. Merkez bankalarının enflasyon baskılarıyla mücadelede şahin bir duruşu tercih etmeleri 2022 yılının görünümünü belirsizleştiriyor. Böyle bir ortamda altın bir adım öne çıkarak yatırımcılara göreli bir güç gösteriyor.

 

 

Altın fiyatları ve faiz oranları arasındaki ilişkinin doğasını anlamak değerli metallerin temel hareket ve yönelimlerini anlamak için temel bir dayanak noktası oluşturmaktadır. Reel oranlar bir portföyde altın tutmanın enflasyona göre düzeltilmiş fırsat maliyetini bünyesinde tutar. Altın herhangi bir nakit akışı sağlamamakla birlikte piyasada düşük faiz oranı olduğunda altın yatırımcıları fazla faiz geliri kaybetmemiş olurlar. Teori şu şekildedir; faiz oranları yüksek olduğunda yatırımcılar altın stoklarını azaltacak ve fonları daha yüksek getirili varlıklara yönelecek ve bu hareket de başlı başına değerli metal fiyatında ek düşüşleri tetikleyecektir.

 

2020 yılının ikinci yarısında merkez bankaları Covid salgınından etkilenmiş ekonomileri ek teşvik paketleriyle desteklerken ve faiz oranları düşük seviyelerdeyken altın fiyatları ons başına 2000 $ seviyesinin üzerine çıkmıştı.

 

Ekonomide son dönemde oluşan makroekonomik durum sonucunda artık teşviklerin kısılacağı ve muhtemelen birçok ekonomide çoklu adette faiz arıtımına gidileceği görülmektedir. Piyasalarda para politikasının sıkılaştırılacağının aylardır konuşuluyor olması ve bu yönde politika geliştirilmesinin yarattığı ters rüzgarlar altın fiyatlarını olumsuz etkilememiştir.

 

Genel olarak değerli metaller ve özellikle altın varlığı jeopolitik risklerle değerini artırmaktadır. Son dönemde Rusya – Ukrayna ve Çin – Tayvan arasında baş gösteren gerilimler altın fiyatlarına dayanak oluşturmaktadır.

 

Piyasalar strese girdiğinde genellikle altın bu işten kazançlı çıkar. Hisse senedi piyasalarının bu yıla çok kötü bir performansla girdiğini görüyoruz. Piyasalarda genel anlamda bir ayı piyasası oluştuğunda ve birçok endeks aşağı yönü gösterdiğinde altın gücünü göstermek için fırsat ele geçirmiş olur. Piyasaların gerilim yaşadığı dönemlerde altın değerli metali yatırımcı portföylerinde bir denge unsuru sağlamaktadır. Bununla birlikte altın her zaman satış baskıları karşısında dayanıklı duramasa da piyasaların gerildiği ortamlarda genellikle tipik risk varlıklarından daha iyi bir performans göstermektedir.

 

 

Sadece geçtiğimiz Kasım ayında tüm zamanların rekorunu kıran Bitcoin neredeyse değerinin yarısını kaybetmiş durumda. Bitcoin/altın çarpanına bakıldığında bir Bitcoin ile kaç ons altın alınabileceğinin göstergesi yatırımcılara sunulur. Geçtiğimiz son beş yıla bakıldığında bu çarpanın önce 5x ardından 10x ve Bitcoin zirve noktasında 35x seviyesine çıktığını görüyoruz. Sadece aylar sonrasında bu çarpan şu an için yaklaşık 20x seviyesi civarında. Bir yatırım aracında bu kadar oynaklık olmamalı.

 

2022 yılına bakıldığında piyasalarda yüksek volatilite ve bazı popüler varlık sınıflarında satış baskıları görülüyor. Makroekonomik görünüm belirsizliğini korurken merkez bankalarının son dönemlerde aldıkları kararlarda dahi hata paylarının büyük olabileceği değerlendiriliyor. Enflasyon birçok sektörü endişelendirmeye devam ediyor. 

 

Böylesine bir ortamda altın yatırımcılardan yoğun bir ilgi görüyor.  Altın yılbaşında bu yana risk varlıklarından daha iyi bir performans gösteriyor ve çalkantılı zamanlarda bir değer deposu olduğunu piyasalara kanıtlıyor.