Federal Rezerv`in hazırladığı mühendislikle büyük bir servet yıkımı mı geliyor?
FED önceki yıllarda ekonomik koşullarda bir kolaylama sağlamaya çalışırken şu an doğrudan ekonomiyi yavaşlatma mühendisliği yapıyor.
Ekonomiyi yavaşlatma ve enflasyonu düşürmeye çalışan Federal Rezerv bir önceki para politika toplantısında faiz oranını 25 baz puan artırmıştı. Federal Rezerv’in bir sonraki Mayıs ve Haziran toplantılarının her biri ardından 50’şer baz puan daha artıracağı tahmin ediliyor.
Şu aralıkta gelişmiş ülkelerin ekonomilerinde tüketicilerin bilançolarının daha güçlü olmasını sağlamak için ekonomik büyümeyi ve makroekonomik dengeleri tasarlama biçimlerinde servet etkisi/birikimi hala hakim görülüyor. Yatırım varlıklarının fiyatları yukarı yönde hareket ettikçe tüketicilerin borçları, genel yükümlülükleri ucuzluyor. Ters bir yönde örnek verecek olursak eğer hisse senedi veya konut fiyatları %50 düşecek olursa bu servet kaybı etkisinden dolayı iki nesil tarafından üretilen servetin yıkımı anlamına gelecektir. Hiç kimse böyle bir durumla karşılaşmak istemez.
Federal Rezerv’in şu anki para politikasını sıkılaştırma yöntemlerini önceki yıllardaki yaklaşımlarıyla kıyaslayacak olursak şu görülüyor; Federal Rezerv önceki yıllarda ekonomik koşullarda bir kolaylama sağlamaya çalışırken şu an doğrudan ekonomiyi yavaşlatma mühendisliği yapıyor.
2016 yılından 2019 yılına kadar ki sürece bakıldığında Federal Rezerv bu aralıkta temelde varlık fiyatlarına zemin koyarak piyasaya arzı satıyordu. Fakat geldiğimiz noktada Federal Rezerv artık bunun tam tersini yapıyor. Federal Rezerv ekonomi denkleminde artık talep tarafını yavaşlatmaya çalışıyor. Federal Rezerv’in yapmaya çalıştığı şey yatırımcıların daha doğru bir deyişle tüm insanların bilançolarını daha da zayıflatmış olacak. Yatırım varlıklarının daha az değerli olurken, örneğin ikinci evinizin değeri daha da küçülmüş olacak. Talep yavaşlarken, böylelikle enflasyon da yavaşlayıp düşüyor olacak.
Federal Rezerv için %2 - %2.5 aralığı nötr bir aralık olarak görüldüğünden, Federal Rezerv buna inandığından faiz artırımlarının toplam değerinin çok kısa bir sürede %2 - %2.5 seviyesine çıkması bekleniyor. Piyasadaki birçok uzman ekonomist ise Federal Rezerv’in ekonomiyi kırmasından, bozmasından endişe ediyor. Toplam faiz %2,5 seviyesine geldiğinde Federal Rezerv ekonominin durumunu gözlemleyecek, eğer ekonominin %2,5 seviyesini kaldırabildiğini ve işgücü piyasasının da sağlam kaldığını görürse Federal Rezerv faiz artırımlarına devam edecek. Tabi ki bu teorik bir yaklaşım, gerçek hayatın ne göstereceğini bekleyip görmek gerekir.
Federal Rezerv’in finansal koşulların sıkıştırılmasında kararlı ve açık olması sebebiyle hisse senedi piyasalarının önümüzdeki iki ay içerisinde daha da gerileyebileceği söylenebilir. ABD’de finansal durum endekslerine bakıldığında hisse senedi endeksleri, reel faiz oranları, kredi marjları, ipotek oranları bu değerlerin hepsi sıkılaşıyor.
Öyle görülüyor ki işler daha iyiye dönüşmeden önce daha da kötü olacak. Ekonomik büyümenin yavaşladığına dair daha fazla işaret gördüğümüzde, örneğin hisse senedi piyasaları düştüğünde ve buna benzer işaretler artmaya başladığında bu belirtiler Merkez Bankası’na bir işaret vermiş olacak. Federal Rezerv ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla enflasyonun da yavaşladığını gördüğünde şahin duruşunu gevşetme, hafifletme konusunda daha rahat hissedecektir.
ABD’de emlak piyasası devasa büyüklükte. Bu piyasanın değeri neredeyse 300 trilyon dolar civarında. ABD’de hisse senedi piyasasının büyüklüğü ise yaklaşık olarak 100 trilyon dolar civarında. Konut fiyatları tüketici bilançosunun aktif tarafında yer alıyor. Gayrimenkul fiyatları servet etkisi için büyük önem taşıyor. Bu matematiğe göre çok açık bir şekilde ortaya çıkacaktır ki; eğer konut fiyatları düşecek olursa tüketicilerin harcama iştahları da düşmüş olacaktır.
Federal Rezerv’in enflasyon yangınıyla mücadelesi konut piyasasını %50 oranında yavaşlatabilir. ABD’de evlerin nakit alındığına dair birçok söylenti ortada dolaşsa da gerçekte tüm ev alımlarının %85’i ipotek ile gerçekleşmektedir. ABD’de mortgage oranları çok yükseldi. 30 yıllık ipotekler %3 seviyesinden %5 seviyesine yükseldi.
Birçok Amerikalı hatta farklı ülkelerdeki birçok insanın maaşları pek fazla değişiklik göstermedi. Konut fiyatlarına bakıldığında en düşük %20 oranında bir artış görülüyor.
Bazı bölgelerde bu artış çok daha yüksek bir seviyede. Bir sene önceki aynı evi satın almak istemeniz durumunda aylık mortgage ödemelerini %30 daha fazla yapmak durumunda kalıyorsunuz. Birçok insan bunu karşılayamaz noktaya geldi.
Yaşanılan bu makroekonomik ortamda yatırımcıların savunmada kalması gerekiyor.
Yatırımcıların biraz sabırlı olmaları gerekiyor. Şu anki dengesiz makroekonomik ortamda saklanabilecek hiçbir yer yok maalesef. Hisse senedi alsanız kaybediyorsunuz, kriptopara satın alsanız düşüyor, paranızı faize yatırsanız reel getiri negatif bölgede. Bu dengesiz zamanların geçmesini beklemek gerekiyor.
YASAL UYARI:
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri genel bilgilendirme amacı ile hazırlanmış olup yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
2022-04-29 15:43:18
Seçtiklerimiz