Federal Rezerv yolun sonuna geliyor

Ortalık yangın yerine dönmüşken de Federal Rezerv faizleri artırmaya devam edemez.

Federal Rezerv yolun sonuna geliyor
 
ABD’de 2008 yılında yaşanan büyük finansal krizinden bu yana en büyük banka çöküşleri yaşanıyor. Yıllar boyunca finansal piyasalaarın ucuz paraya erişimi aniden agresif bir Federal Rezerv para politikasıyla durdurulduğunda bu finans yapısının ne kadar kırılgan olduğu açığa çıktı.
 
Böylesi bir ortamda ons altın fiyatının yukarı yönde hareket etmesi çok doğal. Muhtemelen Federal Rezerv önümüzdeki hafta belki bir 25 baz puanlık faiz artırımına gidecektir ama diyebiliriz ki artık bu para politikası sıkılaştırma döngüsünün sonuna geldik.
 
Federal Rezerv muhtemelen sözünü tutup kararlılığını gösterebilmek adına bir kez daha faiz artırımına gidecektir. Artık Federal Rezerv’in yaşadığı nihai zorluk enflasyon ya da istihdam değil, finansal istikrarın dengesi. Finansal istikrar piyasalarda çatırdamaya başladı. Ortalık yangın yerine dönmüşken de Federal Rezerv faizleri artırmaya devam edemez.
 
Her ne kadar Silikon Vadi Bankası ve Signature Banka’sından kaynaklı yayılan bir salgın görünmüyor olsa da Federal Rezerv agresif politikasını sürdürmenin bedelini ödeyemez. Geniş anlamda şimdilik finansal piyasaların dirençli olduğunu söyleyebiliriz ama bu ufukta başka tehditlerin belirmeyeceği anlamına gelmez.
 
Federal Rezerv son aylarda sürekli faiz oranlarının beklenenden daha uzun bir süre beklentilerin üzerinde tutulacağını söyledi durdu. Ama artık Federal Rezerv’in bu görüşünde ısrar etmesi ekonomi makinasını kıracaktır.
 
Piyasaların artık Federal Rezerv’in faiz artırım döngsünün sonuna çok yaklaştığını görüyor olması ve bunu fiyatlaması ve ayrıca kısa-orta vade aralığında faiz kesintilerinin başlatılmasının beklenmesi ons altın fiyatını daha da yukarı taşıyacaktır. Bununla birlikte enflasyonun da gözle görülür bir şekilde yukarıda kaldığı söylenebilir. Bu durum daha düşük reel getiri oranlarını piyasalara dayatırken altını çekici bir güvenli liman yatırım aracı yapmaya devam edecektir.
 
Federal Rezerv’in agresif faiz artırım döngüsünü sonlandırmak üzere olması yanı sıra küresel ölçekte de bir parasal gevşeme döngüsüne girilme aşamasındayız. Son olarak ABD hükümetinin yaşanan bankacılık sektör krizinden kaynaklı sorun yaşayan her bir mevduat sahibinin tüm varlıklarının korunacağına dair bir güvence verilmiş olması bu durumun bir işareti. Her ne kadar ABD hükümeti bu hamleyi bir kurtarma paketi olarak adlandırmıyor olsa da yaşananlar aslında tam da bu.
 
Sonuçta herkes biliyor ki ABD’de görülen bankacılık sektör krizi şiddetlenirse bu sorunu çözebilmek adına sistemin içerisinde yeterli miktarda para yok.
 
ABD’de yaklaşık olarak bir hafta öncesinde Federal Mevduat Sigorta Kurumu’nun fonunda bulunan 120 milyar $’a karşın 600 milyar $ civarında gerçekleşmemiş bir zarar kaydedilmişti. Bu veriler sistem içerisinde var olan kopuklukları gösteriyor. Görülüyor ki mevduatların güvencesi sınırsız değil.
 
Tüm mevduatların hükümetler tarafından güvence altına alınmış olması belki de bankacılık krizinin şu anda Avrupa sistemine sıçramasının nedenlerinden biri olabilir. Yatırımcılar ve tüketiciler bankalarda bulunan paralarını çekip getiri oranı daha yüksek olan yatırım varlıklarına yöneliyorlar. Bu hafta ABD bankacılık sisteminde yaşananlar tüketicilere bankalarda bulunan paralarını çekmek için bir başka sebep daha vermiş oldu.
 
Sonuçta tabi ki herkes parasını bankadan çekmeyecektir ama hesaplardan çekilen paralar bu iş kolundaki marjların yeniden gözden geçirilmesini dayatarak etki yaratmış olacaktır. Ve bankacılık sektöründe bilindiği gibi marjlar çok önemlidir.
 
Avrupa’nın en büyük bankalarından Credit Suisse kriz yaşıyor. Bankanın hisse değeri ciddi kayıplar yaşıyor. Banka henüz birkaç gün önce yayınlanan 2022 raporunda geçtiğimiz yıl 8 milyar $ civarında bir kayıp yaşadığını yayınladıktan sonra hisselerde yoğun satışlar görülmeye başlandı. Yine geçtiğimiz yılın üçüncü çeyreğinde bankadan önemli miktarda para ve varlık çekimleri kaydedilmişti.
 
Çarşamba günü ABD’de ve küresel çapta operasyonları olan İsviçre Bankası Credit Suissee hisse senedi %31 değer kaybetti. Hafif bir toparlama ardından bu kayıp %20 seviyesinde kaldı. Bu seviyedeki günlük zarar Credit Suisse’in yaşadığı rekor zarar olarak kayıtlara geçti.
 
Yatırımcılar daha yüksek getirisi olan varlıklara yönelmek adına bankalardaki mevduat hesaplarından para çekmeye devam ederken bankalarda müşterilerin para çekim taleplerini karşılayabilmek adına kasa yeterli nakitin olmasını sağlamak için hazine kağıtlarını zararına satıyorlar.
 
Son yaşanan bankacılık krizinde de tam olarak bu yaşandı. Bu finansal krizi tetikledi.Sonuçta bankalar menkul kıymetlerini piyasaya göre işaretlemiyorlar. Bankacılıkta varlıkları vade sonuna kadar tutatbileceğinizi v eve kayıplar konusunda endişelenmemesi gerektiğine dair inanış ve düşünce intihara meyilli olmak anlamına gelir.Bu durum bu sektörde tam olarak ölümcül sonuçlar yaratabilir.
 
Gelinen noktada her bir banka artık kendi varlıklarını yeniden gözden geçirip değerlendirecektir. Bazı bankaları varlıklarını hızla elden çıkarmak durumunda kalıp zarar edecektir. Bu durum finansal piyasalarda bir domino etkisi yaratabilir.
 
Bir kez daha bizi güvende tutabilmeleri için bürokratları güvenmemiz gerekecek. Bu noktada ne ters gidebilir ki!
 
YASAL UYARI:
 
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri genel bilgilendirme amacı ile hazırlanmış olup yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
2023-03-16 12:55:50
Müşteri Hizmetleri
0212 603 05 63